Göstericilik Ne Demek? Siyasetin Sahnesinde Güç, İdeoloji ve Vatandaşlık Güç ilişkilerinin görünür olduğu her alanda bir sahne vardır. Bir siyaset bilimci olarak, bana göre bu sahnede yalnızca iktidar değil, aynı zamanda toplumun kendisi de oynar. “Göstericilik” kavramı da tam bu noktada, modern siyasetin teatral doğasını anlamamıza yardımcı olur. Göstericilik, yalnızca protesto edenin elinde pankart tutması değil; aynı zamanda bir ideolojik anlatının, bir kimlik ifadesinin ve bir güç mücadelesinin görünür hale gelmesidir. Bugün “göstericilik” dendiğinde çoğu insanın aklına sokak protestoları, yürüyüşler ya da mitingler gelir. Oysa göstericilik bundan çok daha fazlasıdır: bir kamusal performans biçimidir, yani iktidar karşısında bireyin ya da…
Yorum BırakYazar: admin
Görünmez İnsan Nedir? Varlığın Sessizliği Üzerine Felsefi Bir Deneme Bir filozofun gözünden bakıldığında, “görünmez insan” kavramı yalnızca fiziksel bir yokluk değil, varlığın kendisini gizleyen derin bir metafordur. Görünmezlik, bazen bir kaçış biçimidir; bazen de varlığın dünyadaki yankısız çığlığıdır. Peki insan neden görünmez olmayı seçer — ya da neden görünmez hale getirilir? Bu soru, bizi hem etik hem de ontolojik bir sorgulamaya götürür: Görünmez olmak bir özgürlük müdür, yoksa varoluşun reddi mi? Epistemolojik Bir Bakış: Bilginin Kör Noktasında İnsan Epistemoloji, bilginin doğasını ve sınırlarını inceler. Görünmez insan, bu sınırların içinde tanımlanamayan, bilginin radarına girmeyen varlıktır. Modern toplum, bilgiyi ölçülebilir, gözlemlenebilir ve…
Yorum BırakEğitimde Güdülenme Ne Demek? Öğrenmenin Kalbinde Yatan Güç Bir eğitimci olarak yıllardır gözlemlediğim en temel gerçek şu: öğrenme, yalnızca bilgi edinme süreci değildir; aynı zamanda bir dönüşümdür. İnsan öğrenirken sadece beynini değil, kalbini de kullanır. Bu yüzden eğitimde başarıyı belirleyen en önemli faktörlerden biri güdülenmedir. Bir öğrenci, öğrenmeye neden ihtiyaç duyduğunu anladığında, bilgi artık soyut bir kavram olmaktan çıkar; kişisel anlam kazanır. Peki, eğitimde güdülenme ne demek? Bu yazıda, öğrenme teorilerinden pedagojik yöntemlere, bireysel ve toplumsal etkilerden kişisel farkındalığa uzanan bir yolculuğa çıkacağız. Güdülenmenin Tanımı: Öğrenmenin İçsel Motoru Eğitimde güdülenme, öğrencinin öğrenmeye yönelmesini sağlayan içsel ya da dışsal güç olarak…
Yorum BırakDayı Kamber Nasıl Yazılır TDK? Toplumun dilini, düşüncesini ve hatta duygularını yansıtan kelimeler, çoğu zaman sandığımızdan daha fazla anlam taşır. “Dayı Kamber” ifadesi de tam olarak böyle bir örnek. Hem yöresel bir seslenişi hem de halk kültüründe mizahi bir yeri olan bu ifade, yazılışında sık sık karıştırılan bir terimdir. Ancak mesele sadece bir kelimenin doğruluğu değil; aynı zamanda kültürel çeşitliliğin, toplumsal cinsiyet rollerinin ve dilin içindeki sosyal adalet dengesinin nasıl şekillendiğini anlamaktır. Dayı Kamber Nasıl Yazılır TDK? Türk Dil Kurumu’na (TDK) göre bu ifade “Dayı Kamber” şeklinde ayrı yazılır. Buradaki “Dayı” kelimesi, hem akrabalık bağı hem de Anadolu kültüründe bir…
Yorum Bırak7 Şubat Ne Kandili? Işığın, Affın ve Duaların Gecesi Üzerine Bir Yolculuk Takvim yapraklarını çevirirken bazen öyle özel tarihlerle karşılaşırız ki, sadece bir gün değildir onlar; kalplerin yumuşadığı, duaların göğe yükseldiği, geçmişin affedildiği ve geleceğin umutla kucaklandığı zaman dilimleridir. 7 Şubat da işte tam olarak böyle bir gün. “7 Şubat ne kandili?” diye merak edenler için bu yazı, hem verilerle desteklenmiş hem de ruhu ısıtan hikâyelerle zenginleştirilmiş bir yolculuk olacak. Hazırsanız, kandillerin anlam dünyasına birlikte adım atalım. 🌙 7 Şubat Ne Kandili? – Regaip Kandili’nin Anlamı 7 Şubat, 2025 yılı için Regaip Kandili’dir. Hicri takvime göre Recep ayının ilk perşembe…
Yorum BırakKöpekleri Her Gün Gezdirmek Gerekir Mi? Siyaset Bilimi Perspektifinden Bir İnceleme Güç İlişkileri ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Soru Günümüz toplumlarında, bireysel eylemler ve günlük rutinler, sadece kişisel tercihler değil, aynı zamanda toplumsal ve siyasal dinamiklerle şekillenir. Siyaset bilimi, gücün ve ideolojilerin toplumu nasıl şekillendirdiğini anlamaya çalışırken, toplumun en gündelik alışkanlıklarına kadar her şeyi etki alanına alır. Peki, köpekleri her gün gezdirmek gibi sıradan bir sorunun, iktidar, kurumlar ve vatandaşlık anlayışlarıyla nasıl bir bağlantısı olabilir? Bir siyaset bilimcisi olarak, köpek gezdirme gibi kişisel bir eylemi, toplumsal yapıları, güç ilişkilerini ve ideolojileri sorgulamak için bir araç olarak kullanmak ilginçtir. Bu yazıda,…
Yorum Bırakİncirde Akma Neden Olur? Antropolojik Bir Bakış Açısıyla Anlam Arayışı Bir antropolog olarak, kültürlerin çeşitliliğini keşfetmek, her halkın dünya görüşünü, değerlerini ve yaşadığı çevreyle olan ilişkisini anlamak, benim için sonsuz bir merak kaynağıdır. İnsanlar, doğayla ve birbirleriyle kurdukları ilişkiyi bazen en sıradan olaylar üzerinden şekillendirirler. Mesela, her meyve bir toplum için farklı anlamlar taşır. Bugün, bir meyve üzerinden, ‘incir’ üzerinde insan topluluklarının ritüellerini, sembollerini ve kimliklerini nasıl inşa ettiğini tartışacağız. Incirde akma, sadece biyolojik bir süreç değil, aynı zamanda kültürel ve toplumsal bir olgudur. Peki, incirdeki akma olayı neden oluşur ve bu fenomen farklı toplumlar tarafından nasıl yorumlanır? İncir ve…
Yorum BırakGöz Şaşılığı Düzelir Mi? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: İnsan Davranışlarını Çözümleme Bireylerin göz sağlığı, sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik ve toplumsal boyutlarıyla da önemlidir. Göz şaşılığı, gözlerin paralel olmaması durumudur ve çoğu zaman estetik ya da işlevsel sorunlara yol açabilir. Ancak, bu fiziksel rahatsızlık, insanların kendilerini nasıl gördüğü, toplumla nasıl etkileşimde bulunduğu ve hatta kendilik algılarının nasıl şekillendiği açısından derin bir etkiye sahip olabilir. Göz şaşılığı, yalnızca bedensel bir sorun olmanın ötesinde, bireylerin psikolojik dünyalarında önemli izler bırakabilir. Peki, göz şaşılığı düzelir mi? Göz kaslarını eğiterek ve çeşitli tedavi yöntemleriyle iyileştirilebilir mi? Ve göz şaşılığının…
Yorum BırakGök Taşı Mıknatıs Çeker mi? Edebiyatın Çekim Alanında Bir Yolculuk Bir edebiyatçı olarak kelimelerin manyetik bir gücü olduğuna inanırım. Her sözcük, tıpkı bir gök taşı gibi, evrenin bir köşesinden kopup gelir ve insanın zihnine çarptığında iz bırakır. Kelimeler de tıpkı gök taşları gibi bir çekim alanına sahiptir — bazıları kalbimize yapışır, bazıları geçip gider. Peki, “Gök taşı mıknatıs çeker mi?” sorusu yalnızca bir fizik merakı mıdır, yoksa edebiyatın gizli metaforlarından biri midir? Kelimelerin Manyetik Alanı: Anlamın Çekimi Bir mıknatıs, metalin içindeki düzeni fark eder ve onu kendine çeker. Gök taşı ise evrende dolaşan başıboş bir parçadır; bazen bir gezegenin çekimine…
Yorum BırakHande Erçel Nasıl Keşfedildi? Göz Kamaştıran Bir Yıldızın Doğuşu Hande Erçel bugün Türkiye’nin en parlak yıldızlarından biri. Ama çoğu büyük hikâyede olduğu gibi, onunki de bir anda parlayan bir mucize değil; azim, tutku ve doğru zamanda doğru adımı atmanın öyküsü. Birçok hayalin içinden sıyrılan bir genç kızın, milyonların sevgilisi olma yolculuğunu gelin birlikte keşfedelim. Balıkesir’den İstanbul’a Uzanan Bir Hayal 24 Kasım 1993’te Balıkesir Bandırma’da dünyaya gelen Hande Erçel, küçük yaşlardan itibaren sanata ilgi duyan, resim yapmayı seven, aynı zamanda modayla ilgilenen bir genç kızdı. Hande’nin hikâyesi, Anadolu’dan büyük şehir hayalleriyle yola çıkan birçok gencin hikâyesine benziyor. Bandırma’da başlayan bu yolculuk,…
Yorum Bırak